Sırbistan'da son günlerde yaşanan olaylar, ülkedeki siyasi gerginliği artırarak sokakları karıştırdı. Protestolar, artan siyasi baskılar ve ekonomik zorluklarla birleşince, ülke genelinde büyük bir toplumsal tepkiye yol açtı. Ancak son olayla birlikte Sırbistan polisi, uluslararası hukuk normlarına aykırı bir şekilde yasaklı sonik silahlar kullanarak protestoculara müdahale etti. Bu durum, hem toplumda hem de uluslararası alanda büyük bir infiale neden oldu. Muhalefet partileri, yaşanan bu durumu ağır bir insan hakkı ihlali olarak değerlendirerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını duyurdu.
Sırbistan'da son haftalarda gerçekleştirilen bu protestolar, halkın hükümete olan güvensizliğini ve sosyal adalet talebini dile getirmek amacıyla organize edilmiştir. Ekonomik sıkıntılar, işsizlik oranlarının artması ve siyasi muhalefetin bastırılması gibi etkenler, halkın sokaklara dökülmesine neden oldu. Göstericiler, sağcı hükümetin politikalarına karşı durarak, demokratik haklarının ihlal edildiğini savunuyorlar. Bu bağlamda düzenlenen eylemler, ülkede geniş bir kesimin sesi haline geldi.
Ancak, protestolar sırasında Sırbistan polisinin, insanları kontrol altına almak amacıyla kullandığı sonik silahlar, uluslararası insan hakları normlarına aykırı olarak değerlendirilmektedir. Sonik silahlar, belirli bir frekansta ses dalgaları üreterek insanları rahatsız etmeyi ve onlara fiziksel acı vermeyi hedefleyen cihazlardır. Sırbistan, yasaklı olmasına rağmen bunları kullanarak, protestocuların haklarını açıkça ihlal etmiştir. Bu durum, polis tarafından müdahale şeklinin ne denli sertleştiğini gözler önüne sererken, aynı zamanda ülkenin insan hakları sicilinin de sorgulanmasına yol açtı.
Yaşanan bu olaylar, muhalefet partilerinin tepkisini çekti. Ülkenin önde gelen muhalefet liderleri, yasaklı silahların kullanılmasını şiddetle kınayarak, Sırbistan hükümetinin demokratik değerlere karşı bir tehdit oluşturduğunu vurguladılar. Bunun üzerine AİHM’e başvuracaklarını, yaşanan insan hakkı ihlalleri ile ilgili Avrupa’ya danışacaklarını belirttiler. Muhalefet, hükümetin uluslararası anlaşmalara olan bağlılığını gözden geçirmesi gerektiğini savunarak, bunun yanı sıra protestocuların haklarının korunması için gerekli adımların atılmasını talep ediyor.
Sırbistan’da yaşanan bu gelişmeler, ülke içindeki siyasi istikrarı tehlikeye atarken, aynı zamanda uluslararası toplumun gözünde de Sırbistan’ı olumsuz bir ışık altında gösteriyor. İnsan hakları ihlallerinin önüne geçilmesi gerektiği vurgulanırken, yasaklı silahların kullanılmasının kabul edilemeyeceği ifade ediliyor. Bu noktada, Sırbistan hükümetinin atacağı adımlar büyük bir merakla bekleniyor. Protestoların büyümesi ve halkın tepkisinin artması, Sırbistan’ın geleceği açısından kritik önem taşımaktadır.
Özetle, Sırbistan’da yaşanan bu olaylar, hem ulusal hem de uluslararası arenada önemli yankılar uyandıracak gibi görünüyor. Sırbistan halkı, demokratik haklarının savunulması ve insan hakları ihlallerinin durdurulması talebinde kararlıdır. Muhalefetin AİHM’e yapacağı başvuru, bu sürecin nasıl yönleneceği konusunda belirleyici bir adım olacak. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl yanıt vereceği ise merakla bekleniyor.