16 Ekim 2023 tarihinde İstanbul ve Ankara'da gerçekleşen eylem, gençlerin sesini duyurmak için toplandığını gösteren önemli bir olay olarak tarihe geçti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yapılan uygulamalara karşı duyulan rahatsızlık, gençlerin kalabalık bir şekilde sokaklara dökülmesine neden oldu. Öğrenciler, yapılan gözaltı işlemlerini ve diploma iptallerini protesto ederek, “Bu ses bizim sesimizdir!” sloganları eşliğinde kendilerini ifade etme fırsatı buldu. Özgürlük, eşitlik ve adalet talepleriyle birleşen genç kalabalık, siyasi baskılara karşı duruş sergiledi.
Eylemler sırasında konuşan öğrenci liderleri, toplumun en önemli dinamiklerinden birinin gençler olduğunu vurguladı. İstanbul Üniversitesi'nden bir temsilci, “Bizler geleceğimiz için buradayız. Diploma iptalleri, eğitim haklarımızın hiçe sayılmasıdır. Sesimizi çıkarmadan ayrılmayacağız.” dedi. Üniversitelerdeki olayların ve yöneticilerin tutumlarının daha adil ve demokratik olması gerektiğini belirten öğrenciler, seslerini yükselterek, her öğrencinin hakkının korunduğu bir eğitim sistemi talep etti. Ankara'da da benzer bir etkinlik düzenlendi; burada da öğrenciler İmamoğlu'na ve onun politikalarına destek verdiklerini dile getirdi.
İstanbul'da yapılan eylemler sırasında, polisin müdahelesiyle bazı öğrencilerin gözaltına alındığı bildirildi. Öğrenciler, hükümetin baskıcı politikalarına karşı durarak, özgürlüklerini savunmak için bir araya geldiklerini belirtti. Gözaltına alınan öğrencilerin derhal serbest bırakılması için slogan atan kalabalık, pek çok insanın dikkatini çekti. Ankara'da ise, benzer bir içerikle yapılan protestoda öğrenciler, “Eğitim hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz!” sloganlarıyla yürüyüş yaptı. Hem İstanbul hem de Ankara’daki eylemler, gençlerin ülkenin geleceği için duyduğu kaygının bir yansıması olarak değerlendirildi. Eğitim haklarının kısıtlanmasına ve siyasi tutumların baskısına karşı gençlerin sesini daha gür bir şekilde yükseltmesi, toplumda adalet ve eşitlik arayışının önemli bir göstergesi oldu.
Bu eylemler, Türkiye genelindeki diğer üniversite ve öğrenci toplulukları için de bir ilham kaynağı oldu. Gençlerin yalnızca eğitim hayatlarında değil, aynı zamanda sosyal ve siyasi süreçlerde de aktif rol almak istemeleri, ülke genelinde değişim talebinin bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Öğrencilerin bu birlik içinde gösterdiği dayanışma, toplumun her kesiminden destek bulmakta; öğretim görevlileri, veliler ve sivil toplum kuruluşları da duruma kayıtsız kalmayarak, gençlerin yanlarında olduklarını ifade ediyorlar.
Sonucunda, gençlerin isyanı sadece bir siyasi hareket değil, aynı zamanda toplumsal bilincin yeniden canlandığı bir dönemi de simgeliyor. İstanbul ve Ankara’da yapılan bu eylemler, gençlerin aktif bir toplum için ne denli istekli olduğunu ve gelecekte neleri başarmak isteyebileceklerini gözler önüne seriyor.